28 Mayıs 2012 Pazartesi

Riskli yakıt

Sünger gibi çekiyordum.
Bütün hüzünleri, sanki şu dünyada bir tane bile sünger kalmamış gibi, ben çekiyordum.
Deliklerin böyle durumlarda işe yaraması gerekiyordu tam da.
Doluyordum doluyordum da, bir türlü fışkırmıyordu o hüzünler deliklerden.
Ne demiştim?
İki kişisiniz.
Her şey,
Her bir şey ikinizin de eşit hissetmesine bağlı.
Bunu kaybettiğiniz anda, yanmaya başlarsınız.

-Kalbin, yakmak için fazlasıyla riskli bir yakıt olmasının kanıtlarıyız.


Evden çıkarken o gün, yanaklarım yanıyordu.
Ellerimle kontrol ediyordum, evet gerçekten yanıyorlardı.
Ayaklarımı izliyordum yürürken, bir sağa, bir sola, bir sağa, bir sola.
Parmaklarımı dudaklarımda gezdiriyordum.
Gözlerimi kapatıyordum.
Rüzgarı hissetmek çok güzel olabilirdi, gel gelelim kulaklarım uğulduyordu.
Öyle yanıyordum ki yanındayken, eve gidene kadar tek parça halinde kalabileceğimi sanmıyordum.

Nasıl da kalbim atıyordu öyle?
Nefes almaya bile ihtiyacım yoktu sanki.
Gülümsedim.



Sonraki gün,
Eve dönerken, o kadar vurgulamama rağmen,
Kalp demiştim, riskli bir yakıt demiştim ya, hiç dinlemedi.
Eve dönerken o gün, kalbim yanıyordu.
Ellerimle kontrol etmeme gerek yoktu.
Kalp o kadar yüzeyde olsaydı zaten, yakması riskli olmazdı.
Biliyordum işte.
Yanıyordu.
Eve gidene kadar tek parça halinde kalabileceğime oldukça emindim.
Üstelik daha çok uzun zaman tek parça kalacaktım.

-Ama eğer benimle gelseydi, yakacak başka bir şeyler bulabilirdik.

Sünger gibi çekiyordum.

Bütün hüzünleri, sanki şu dünyada bir tane bile sünger kalmamış gibi, ben çekiyordum.
Deliklerin böyle durumlarda işe yaraması gerekiyordu tam da.
Doluyordum doluyordum da, bir türlü fışkırmıyordu hüzünlerim o deliklerden.

Ama Ne demiştim?










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder