16 Nisan 2012 Pazartesi

Saçmalık Silsilesi 2


Asla, asla kontrollü bir insan olamadım.
Asla kendime “hayır dur! bu cok yanlış.” cümlesini dinletemedim.
İçimi kıpır kıpır yapan şeylerden bahsediyorum.
Şu meşhur “midedeki kelebekler” belki de.
O son bardağı hep içtim.
O son sözü hep söyledim.
Konuşmam gereken yerlerde sustum.
Susmam gereken hiç bir yerde susmadım.
Öpmek istiyorsam öptüm.
Sarılmak istiyorsam sarıldım.
Oluruna bırakmadım ama hiç.
Ya oldurdum, ya mahvettim.
Çünkü içim içimi yiyordu.
Çünkü beni ben yapan şeyler beni dürtüyordu.
Belki kazandım, belki kaybettim.
(İtiraf edeceğim çoğunlukta kaybettim.)
Hayatında olan birini istiyor olmaktı sanırım sorun.
Ya da yarım saat önce tanışılan, hatta hiç tanışılmayan birine onu istediğini çok net belli edebiliyorken..
Pişman mıyım?
Bazen öyle hissederim ama aslında değilim.
Salak mısın?
Bir şeylerin içimi kıpır kıpır yapmasından bahsediyorum.
İnsanın içinin kıpır kıpır o-la-ma-dı-ğı zamanları bilir misin?

Bilsen böyle demezsin.

Peki ya hem böyle düşünüp hemde içinin kıpır kıpır olmasının yarattığı sonuçlara sövmen?
-Saçma.
Ama doğru sen saçmalık silsilesiydin.Çünkü;
Silsile demeyi çok seviyordun
...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder