17 Ekim 2012 Çarşamba

Akvaryum 2

Sağ kolumdaki kıvılcımdan doğan yangını ormanlara bulaştırıyorum.
Belki seninle birkaç güzel geyik görebiliriz böylece.
Sincapların telaşını, şaşkınlık ve hayranlığı birbirine karıştırarak,
Tek seferde şerefesiz içebiliriz.
Düşünsene ne sevdalar kül oluyordur ağaç dallarında,
Ve ne sırlar vardır aslında ağaç kovuklarında.
Sıcağa dayanamadığımızda hızlıca uzaklaşabilmemiz için,

İki bisiklet duruyordur mesela şuracıkta.
Bisikletlere kadar yarışıyoruzdur,
Beni geçmene izin vermiyorumdur tabi,
Uzaklaşmanı gözüm kesmez çünkü.
(Uzaklaşmaları hiç sevmem çünkü)


Biz iki acemi balık,
Alışık değiliz ya bir akvaryumda yaşamaya,

Ondan biraz su sızdırdığında yaşadığımız panik.
Oysa ki hala öğrenemedik.
Bizi bu akvaryuma koyan şey,
Burada birlikte kalmamız için de elinden geleni yapacaktır.
Böyle panik anlarında sen bana daha da sıkı sarılmaya çalışıyorsun ya hani,
Ben ne kadar seni itmeye çalışsam da.

İşte ben, o beni sarmaktan vazgeçmeyen kollarını,
Ve beni sevmekten vazgeçmeyen kalbini seviyorum.

Kalbim kalbini sahiplendi bayım,
Bundan sonra kalbin benim evim.
Ve sesinden öpüyorum bayım,
Sesini koyduğum akvaryumda izlemeye devam ediyorum..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder